Düşünsel anarşi, post-linguistik ve ifade (özgürlüğü) konularını temel alarak yazdığım daha önceki yazılarda, dilin düşünceyi nasıl hapsettiğine dair çağrışım farklılığı problemini ortaya koymuş ve daha çok teorik bir anlatı izlemiştik. Bu yazıda, George Orwell'in 1984 romanında kullanılan "Yenikonuş" dilini esas alarak günlük yaşamın pratiğinde görebileceğimiz örneklerle teorik hali karşılaştırarak yeniden anlamaya çalışacağız.
Gençler okumuyor azizim, 1984 okusalar keşke. Ne demiş aziz nesin? Ülkenin %60'ı 1984 okumuyor demiş. Beyaz Zambaklar Ülkesinde demiş miydim? Kelime daramcığını geliştiriyormuş. Celladına aşık olmuşsa bir millet...
Gençler okumuyor azizim, 1984 okusalar keşke. Ne demiş aziz nesin? Ülkenin %60'ı 1984 okumuyor demiş. Beyaz Zambaklar Ülkesinde demiş miydim? Kelime daramcığını geliştiriyormuş. Celladına aşık olmuşsa bir millet...
(kitabı okumam 3yıl sürdü)
Katılıyorum
Çok haklısın
Birdiniz iki oldunuz amina koyim bu salak da geri geldi
O da mı geri dönmüş
Geri dönmek değil de tekrar buldu gibi
Seni bulmamak mümkün müdür ki
Salak falan ayip oluyor
Salağı ona diyom sana demiyom
Ayıp
Çok ayıp
Saol
Yine de cok ayip
Biraz kırıcı (1 kişi değilim ki)
Abooo
Winston da salaktı
Bir büyük tuvaletimde bitirdim, çok güzel olmuş.Biraz tuvalette ekstra kalmam gerekti ama, bir de alaturka olduğu için ayaklarım ağrıdı.
6 OKA BASTIN Dİ Mİ
Evet
ADAM YA
Sen okuyon mu la yazdıklarımı merak ettim
Birkaç yazını kaçırdım ama geri döndüm merak etme
Sen brni nerden buldun ya
Çok iyi oldu bulmam di mi öyle
İnternete araştırmanı öneririm yazmış bulundum sen çıktın kader işte